!!!Arkadaşlar
Eyyub El Ensari Hazretlerini hemen hemen herkes tanır. Ancak Feyzullah El
Ensari Hazretlerini tanıyan sayısı oldukça azdır. Bu ili kıymetli Zâd kardeslerdir. Iste
ben bu paylasımımda siz degerli
gönül dostlarına
elimden geldigince yardımcı olacam.
Eyyüb el
Ensari Hazretleri Türbesi (Eyyub Sultan Türbesi)İstanbul
Feyzullah el Ensari Hazretleri Türbesi(Bitlis)
Feyzullah el Ensari Hazretleri Türbesi'nin doğuda, Eyyüb el Ensari
Hazretleri'nin türbesinin ise batıda olduğunu vurgular ve bunun doğu-batı kardeşliğine en büyük örnek olduğunu söylemek isterim.
Hz. Halid Ebu Eyyub El-Ensari kimdir?
Rasûlullah'a
Medine'de mihmandarlık yapan Ebû Eyyûb, Bedir, Uhud, Hendek ve diğer bütün
gazvelerde Rasûlullah'ın yanında İslâm cihad hareketlerine katılmıştır.
Rasûlullah'ın
vefâtından sonra da bütün gazâlarda yer almıştır. Hz. Ali'nin hilâfeti
döneminde onunla birlikte Hâricilere karşı savaşmıştır. Hz. Ali'nin
Medine'deki kaymakamı olan Ebû Eyyûb'un Halid ve Muhammed adlı iki oğlu,
Umre adında bir kızı vardı.
Rasûlullah
(s.a.s.) İstanbul'un fethini ashâbına anlatıp, "İstanbul elbette
fetholunacaktır; onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne
güzel askerdir" diye müjdelemiştir. Hicrî 52. yılda Muaviye oğlu
Yezid kumandasındaki Müslümanlar İstanbul'u kuşattılar. İslâm
akîdesinin dünyanın dört bir yanına yayılması husûsunda çok canlı ve
diri bir gayrete sahip olan Müslümanlar İstanbul'un fethi ve İslâm
devletinin sınırlarına dahil olmasını şiddetle arzuluyorlardı.
Hz. Ebû
Eyyûb el-Ensârı bu seferin hazırlanması için çok çalışmış ve
sefere karşı çıkanlara öğütlerde bulunmuştu. Uzun bir yolculuk yapan Ebû
Eyyûb yaşının çok ilerlemesinden dolayı İstanbul'a yaklaştıkları bir
sırada hastalanmış, Yezid'e, öldüğü takdirde cenazesinin hemen gömülmeyerek
ordunun varacağı en ileri noktaya kadar götürülmesini ve o yerde
gömülmesini vasiyet etmişti. Burada defnedilen Ebû Eyyûb Müslümanların İstanbul'da
bir sembolüdür.
Fatih, 1453 tarihinde büyük ordusiyle İstanbul önüne geldiği zaman bütün bu rivayetleri biliyor, Eba Eyyub’un kabrini bulmak istiyordu. Padişah bu isteğini hocası Ak-Şemsettin’e iletti ve Şeyh Eba Eyyup’un kabri olduğunu bildirdiği yer bir iki arşın kadar kazılınca bir beyaz mermer çıkacağını anlattı. Orası kazıldı, Ak-Şemsettin’in dediği gibi beyaz mermer meydana çıktı, mermerin üzerinde “Haza kabri Halit İbn-i Zeyd” ibaresi yazılıydı.
Kabir bu suretle belli olunca silâhtar, padişahın emriyle kendisi tarafından yerleri değiştirilen çınar dallarının ne yapılacağını Ak-Şemsettin, dalların sonradan dikildiği yerin Eba Eyyup’un yıkandığı mevki olduğunu ifade etti ki, şimdi Eyyup türbesinin hacet penceresi karşısında etrafı demir parmaklıkla çevrilmiş olan yer bu mevkidir.
Eyüp Sultan’ın kabrinin bulunmasından sonra burada şehrin ilk külliyesi oluşturuldu ve Osmanlı Padişahları asırlar boyunca Eyüp Sultan Türbesi’nde kılıç kuşanarak Eyüp Sultan’a verdikleri önemi göstermişlerdir.
FEYZULLAH EL-ENSARİ KİMDİR?
Hz. Ömer döneminde İyaz bin
Ganem Anadolu’nun fethiyle görevlendirilmiştir.
Diyarbakır’ın kuşatılması sırasında İyaz bin Ganem ordusuyla beraber Halid bin Velid’in ordusuna katılmıştır. Diyarbakır beş ay kadar kuşatma altında olmasına rağmen bir sonuç alınamamıştır. Daha
sonra askerler bir kedinin birkaç gün büyük bir et parçasını yediğini görmüş ve
kedinin nereden geldiğini merak
ederek takip etmişlerdir.
Kedinin gizli bir geçitten şehre girdiğini keşfeden
askerler durumu komutan Halid bin Velid’e haber vermişlerdir. Halid bin Velid de hiçbir zayiat vermeden ordunun büyük
bir kısmını gece şehre sokarak Diyarbakır’ı fethetmiştir.
Diyarbakır’ın fethinden sonra İyaz bin
Ganem Silvan’ı da İslam topraklarına katarak
Bitlis’e yönelmiştir.
Ordusunda bin kadar sahabe olduğu
kaynaklarda yer almaktadır. Bu
sahabelerden biri de bugün Bitlis’te medfun bulunan Feyzullah El-Ensari’dir.
Feyzullah Ensari İstanbul’da
medfun meşhur Eyyüp
Sultan’ın kardeşidir. Babası Zeyd
bin Kuleyb bin Salebe bin Abd elAhr bin Avf bin Ganem bin Malik bin Necar bin
Salebe bin Hazrec’tir.
Medine’nin iki büyük kabilesinden olan Hazrec’e mensup olan
Feyzullah Ensari’nin Peygamberimiz’le akrabalığı da vardır. Neccar
ailesi peygamberimizin dayı tarafı sayılır. Peygamberimizin dedesi Abdülmuttalip’in annesi Selma da
Neccar kabilesindendir.
Feyzullah Ensari’nin Peygamberimizden 30 yaş kadar küçük ve hicret sırasında 22 yaşında olduğu tahmin
edilmektedir. Peygamberimiz Medine’ye hicret ettiğinde yedi ay Feyzullah Ensari’nin ağabeyi Eba Eyyup El- Ensari’nin evinde misafir olarak kalmıştır. Bundan
dolayı Eba
Eyyup’un bir lakabı da
Mihmandar-ı Nebi’dir.
Feyzullah Ensari İyaz bin
Ganem‘in ordusunda Diyarbakır ve Silvan’ın fethine katılmıştır. Ordudaki
vazifesi alemdarlıktır. Yani ordunun sancağını taşır. Silvan’ın fethinden sonra ordu Bitlis’e doğru yürümüştür.
Feyzullah Ensari kuşatma sırasında yaralanmış ve fetihten sonra hastane olarak kullanılan bir binada şehit olmuştur. Vefatı sırasında kırk küsur yaşlarındadır.
Feyzullah Ensari’nin çok fazla tanınmamasının sebebi öncelikle genç yaşta şehit düşmüş olmasıdır. Sahabenin meşhurlarına baktığımızda bunların büyük bir
kısmının hadis
rivayetinde önemli yere sahip olduklarını görmekteyiz. Genç yaşta vefat eden bir sahabenin çok hadis rivayet etmesi de düşünülemez.
Feyzullah Ensari’nin tanınmamasının bir başka sebebi de abisi Eba Eyyup’un gölgesinde kalmış olmasıdır. Eba Eyyup büyük bir imparatorluğun başkentinde
medfun olması onu
daha çok tanınır kılmıştır.
Zaten herhalde dünyada en fazla ziyaretçisi olan sahabelerden biri de Eba
Eyyup’tur.
FEYZULLAH EL-ENSARI EFSANESI
İstanbul'da medfun bulunan Eyyüb el Ensari
Hazretleri'nin kardeşi Feyzullah Ensari Hazretleri'nin kabri Bitlis'te
bulunuyor. Feyzullah Ensari Hazretleri, 639 yılında Bitlis'i fethetmek
için gelen İyaz bin Ganem komutasındaki ordunun alemdarı (sancaktarı) olarak Bitlis'e gelmiş. Savaşta yaralanan Feyzullah Ensari
Hazretleri Bitlis'e getirilmiş. Şu anda mezarının bulunduğu ve türbe olarak kullanılan yer o tarihlerde sağlık ocağı olarak kullanılmış. Tedavi için sağlık ocağına getirilen Feyzullah Ensari
Hazretleri, burada şehit düşünce, kendisi için yapılan türbeye defnedilmiş. Sağlık ocağı olarak kullanılan yere 'Alemdar Baba
Türbesi adı verilmiş. Ensar Camii'nin alt katında bulunan türbe asırlardan
beri Bitlis halkı ve diğer illerden gelenlerce en
fazla ziyaret edilen yerlerden biri haline gelmiş.
Feyzullah Ensari Hazretleri'nin türbesi hakkında bilgi veren
esnaf Ahmet Şimşek, "Bundan 100 yıl önce türbenin
restorasyonunu ve mezarlığın bakımı yapılmak için o dönemlerde yaşayan diğer büyük zatlar tarafından mezarlık açılmıştır. Mezar açıldıktan sonra orada bulunan kişiler gördükleri manzara karşısında hayretler içinde kalmışlar. Olaya şahit olan kişilerin anlattığına göre Feyzullah Ensari
Hazretleri şehit olduğu ilk günkü halinden bir şey kaybetmemiştir. Cenazesi sapasağlam bir şekilde duruyormuş. Sağ elinde kılıcı ve bastonu, sol elinin
ise halen bükülmediği mezarın dışında açık bir vaziyette olduğu görülüyor. Mezarı açan zatlar sol kolunun
halen dışarıda olduğunu görünce onlarda hiçbir şekilde müdahale etmeden aynı şekilde restore ediyor. Şu anda bile sol kolunun üstünde
sadece ufak tahta bulunuyor." diye konuştu.
!!!!! Arkadaşlar son
olarak şunu eklemek isterim Feyzullah
Ensari Hazretleri'nin türbesine maddi ve manevi gerekli destekler yapılmıyor.
Bu konuda desteklerinizi bekliyorum. Değerli kıymetinizi paylaşımıma
ayırdığınız için teşekkür ederim.
Yorum Gönder