Mavi




Ne çok tonu var şu mavinin aşk gibi, sarmaşık gibi sarmış sarmalamış her yanımızı ne zaman mı başladım mavinin hikayesini yazmaya mavinin en güzel tonunu kaybettiğimde başladım... Belki denk geliceksin bu yazıya ama hiçbir zaman bilmeyeceksin hikayemi yabancı, ben maviyi bana ait olmayan bir şarkının nakaratında sabaha karşı beş gibi sevdim. Sonra hayatıma giren tüm insanlar mavinin bir tonu olmaya başladı. Mavi diyorum, herkesin hayatında bir tane olmalı. Gökyüzünün mavisini değil denizin mavisini severim ben çünkü hiçbir zaman kocaman boşluklarım olmadı. Mesela bir erkek iltifat ederken mavi gibisin her tonun güzel diye iltifat etmeli bir kadına. Maviyi yakıştırarak sevmeli şiir gibi kadınları, adamlar , satırlar ziyan olmasın diye. Mavinin en güzel tonunu kaybettikten sonra çok değiştin diyorlar. Ben buna itiraz ediyorum çünkü ben hala maviye aşığım... Çünkü mavilikte çocukluk gibi unutulmayacak hiç. Eğer umudun bir rengi olsaydı mavi olurdu umutlar sonsuzdur. Deniz gibi... Gökyüzü gibi... Çok sevebilirsiniz bir maviyi hatta bir insana sarıldığınızda üstünüz başınız mavi olabilir. Ya da sırf maviyi seviyor diye bile sevebilirsiniz bir insanı. Çünkü tüm renkleri toplasak bir mavi etmiyor. Eee o zaman soruyorum size nerede mavi mutluluklar?

Etiketler:

Yorum Gönder

Karalayanlar

Karalayanlar Karalayanlar burada Karalayanlar burda

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Tema resimleri sndr tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript KapalıSiteyi görüntülemekte sorun yaşamamak için lütfen javascript aktif edin.